CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: ESKİDEN UÇAĞA BİNMEK RÜYALARDAYDI

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başkentray'ın açılışında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eskiden uçağa binmek rüyalardaydı
2018-04-12 12:42:34   Güncelleme: 2018-04-12 14:50:06    

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Sokakları pislikten geçilmeyen Ankara'dan, Başkent olan Ankara'ya geliyoruz. Bakın geldik demiyorum, geliyoruz. Her yer pırıl pırıl olacak, benim vatandaşımda burada konforlu bir hayat yaşayacak. Kayaş şehrin en ucu olması hasebiyle gelişimden geç yararlanmış bir şehirdir. Buna rağmen şu şehrin tepesindeki derme çatma gecekonduların dili olsa da geçmişi anlatsa. 1970'lerde yoksulluğun ve terörün sıkıştırdığı Kayaş, Türkiye'nin nereden nereye geldiğinin göstergesidir. Gençlere eski Ankara'yı anlatmak zor. Aylarca haftalarca, aylarca su akmamasının ne demek olduğunu bilmezler. Arıza ve bakım nedeniyle birkaç saatlik veya 1-2 gün su akmadığında hayat nasıl alt üst oluyor değil mi? Tüp kuyruklarında beklemenin nasıl bir şey olduğunu anlayamazlar. Doğalgaz ile ısınan, çakmağı çakınca yanan ocak bulunan evde yaşayana bunları anlatmak kolay değil. Başkentray ile, neredeyse her kapıda bulunan otomobil ile ulaşım kolaylığı yaşıyorlar. Ağabeylerinizi, babalarınızın ömrü birkaç saatte bir gelen otobüsü, treni beklemekle geçti. Araba zengine mahsus, uçağa binmek rüyalarda görünüyordu. Havayolunu halkın yolu haline getirdik.

Nereden geldiğimizi unutursak nereye gideceğimizi bilemeyiz. Özellikle gençlerimizden şunu rica ediyorum. Gençler, peygamber efendimizden bugüne medeniyetimizi lütfen çok iyi öğrenin. Gençler, Malazgirt'ten bu yana tarihimizi çok iyi öğrenin. Yakın dönemi de çok iyi öğrenin. O zaman kimin hizmet ettiğini, kimin takoz olduğunu daha iyi anlayacaksınız. Ülkemizi böyle bir nesile emanet edebiliriz. Aksi takdirde yandık demektir. Önümüzde şimdi 2019 var.

Bin yıldır bu bedeli ödüyoruz. Güney komşularımızda yaşananlar yüzünden üstlendiklerimiz bir bedel ödemedir. Kısa sürede Fırat Kalkanı'nı hallettik. Afrin'i sordum, Afrin'de 4123 teröristi etkisiz hale getirdik. Kuzey Irak'ta 337 teröristi etkisiz hale getirdik.

Suriye'deki gelişmeler tüm dünya çapında bir güvenlik krizine yol açmıştır. Suriye'deki rejim bizim gözümüzde zaten kapkara bir sicile sahiptir. Suriye'nin bilek güreşi sahasına çevrilmesinden rahatsızız. Dün akşam Trump'la görüştük, bugün Putin'le görüşeceğim. Birlikte kimyasal katliamı nasıl durdururuz bunu konuşacağım. Kimsenin Akdeniz ve Suriye topraklarını yakmaya hakkı yok.

Suriye toprakları herkes için güvenli hale gelene kadar oradaki varlığımızı ve faaliyetlerimizi sürdüreceğiz.

Müttefik ülkelerin askerlerine silah doğrultacak değiliz. Ancak müttefik ülkelerin askerlerinin bunların yanında yine de çok durmamalarını tavsiye ediyoruz. Suriye'de herkesin maskelerinin indirmesini ve olduğu gibi görünmesini istiyoruz. Kimsenin Suriye topraklarını askeri mücadeleleri için yakmaya hakkı yoktur. Kimyasal silah kullanan rejimi korumak ne kadar yanlışsa, teröristleri korumak da o kadar yanlıştır. 

Ne ABD ile olan müttefiklikten, ne de Rusya ile enerjiden güvenliğe kurduğumuz ilişkilerden, ne İran ile ilişkilerimizden vazgeçmeye niyetimiz yoktur. Katil Esed'i destekleyenler yanlış yapıyorlar, PYD'yi destekleyenler de yanlış yapıyorlar. Bulunduğu ortama refah getiren tek ülke Türkiye'dir. Bizim dışındaki güçlerin bulunduğu yerlerde zulüm vardı, huzursuzluk vardır. Suriye'yi imar etmeye, gönülleri yapmaya gittik ve başarana dek kalacağız. 

Ülkemize ekonomik terör estirmeye çalışıyorsanız yanlış yapıyorsunuz. Bunun bedelini ödersiniz. Döviz kurlarındaki artışların işin kitabına uygun hiçbir tarafı yoktur. Ekonomi yüzde 7 olarak açıklandı, ihracat tüm zamanların rekorlarını kırdı. Turizmin iyi geçeceğine dair ciddi işaretler var. Akkuyu'da nükleer santralin temelini attık. Bu birilerini rahatsız ediyor. 135 milyarlık yatırım teşviklerinin belgelerini sahiplerine teslim ettik. Savunma sanayisinde her gün iyi haberler alıyoruz. Bizi döviz kuru üzerinden terbiye edemezler.