UYUMA ŞEKLİ İLİŞKİYİ ELE VERİYOR!

Ne kadar farklı bir izlenim vermeye çalışsanız da asıl ruh halinizi vücudunuz uyurken ortaya koyuyor. Psikiyatr Samuel Dunkellın 25 yıllık incelemelerin ardından Kaleme aldığı Hoşçakal Uykusuzluk, Hoşgeldin Uyku adlı kitaba göre uyku pozisyonu, evliliklerin ne durumda olduğunun aynası. Uyurken de susmayan vücut, hem bireyin iç dünyasını, hem de ilişkinin durumunu anlatıyor.



Aşık çiftler nasıl uyur?

ilişkinin ilk günlerinde, aşkın dorukta olduğu zamanlarda çiftler yüz yüze ve kucak kucağa uyumayı tercih ediyor. Bu uyku biçimi, iki insan arasındaki yakınlığın dorukta olduğuna işaret ediyor ve aşkın göz kamaştırıcı başlangıcını temsil ediyor.
Bazı çiftler evliliklerinden yıllar sonra bile bu uyuma şeklini koruyor. Bu da yıllara yenilmeyen bir aşkın varolduğunu gösteriyor.

Dr. Dunkellın krallara özgü diye nitelendirdiği uyku biçiminde ise, kadın sırtüstü yatsa bile başını eşinin omzuna dayıyor. Böylece, kendini eşine daha bağlı ve onu tamamlayan bir parça olarak hisseden kadın, dünyaya eşiyle aynı perspektiften baktığını, dostluğun ve korunma hissinin daha güçlendiğini duyumsuyor. Evliliğin ilk zamanlarında benimsenen bu uyuma şekli, güven duygusunun yoğunluğunu, çiftin birbiriyle uyumlu olduğunu ve ilişkinin mükemmelliğini anlatıyor.


Eşinin omzunda uyuyan kişiler, özellikle kritik ve özel destek gerektiren dönemlerde duygusal açıdan sorun yaşadığını gösteriyor. Bu uyku biçiminde kadın, eşinin kanatları Altına girme ihtiyacı duyuyor. Bu uyku duruşu için mutlaka bir krizin yaşanması gerekmiyor. Hatta Televizyon izlerken bile rahat bu pozisyonun sağladığı güvenden yararlanmak mümkün.


ilişki yeni ise çiftler, kendi rahat uyku pozisyonlarından vazgeçip iki kişilik samimi bir uyku şeklini benimsiyor. Ancak, evliliğin ilk 5 yılından sonra çiftler birbirleri arasında biraz boşluk bırakabilecek kadar güven duygusu ve yattığı yerde rahat olma isteği taşımaya başlıyor. çoğunlukla kaşık şeklinde ama aralarında biraz mesafe ile uyuyorlar. Duygusal bağ ise birbirlerinin sırtına ya da koluna dokunarak sağlanıyor.


Uyuma şekli, ilişkideki gerilimleri de ele veriyor. Bir anlaşmazlıktan sonra eşler ansızın sırtını dönerek yatağın bir ucuna çekiliyor. Bu durumda da eşine sarılan kişi, kendisinin suçlu olduğunu hisseden ve barışmak isteyen taraf oluyor

Eşinizle birbirinizi ne kadar çok sevdiğinizi anlamak için falcıya gitmenize gerek yok! Çünkü Seninle dergisinin son sayısında yer alan habere göre yatakta uyuma şekliniz, aranızdaki sevgi bağının ne kadar güçlü olduğunu açığa çıkarıyor.

Onunla birlikteliğinizin ilk yıllarında, yatağınızda adeta kördüğüm olup uyurdunuz. Sabah yine onun göğsünde uyanmanın keyfiyse bambaşka olurdu. Belki hálá uyumadan önce birbirinize sarılıyorsunuz ama sabah uyandığınızda karşılaştığınız manzara sizi hayal kırıklığına uğratıyor. Çünkü siz yatağın bir ucundayken eşiniz size sırtını dönmüş öbür ucunda uyuyor.
Peki, eskiden sarmaş dolaş uyandığınız sabahlara ne oldu? Bu artık birbirinizi eskisi kadar sevmediğinizi mi gösteriyor? Şimdi bunu öğrenmenin bir yolu var. Uyurken de susmayan vücudunuz, hem iç dünyanızı, hem de ilişkinizin durumunu anlatıyor. Kendi uyuma pozisyonunuzu bularak eşinizle aranızdaki aşkı test edebilirsiniz.

Birlikte ama özgür olmak isteyenler

Bu pozisyonda çift, sırt sırta vererek uyur ve popoları hafifçe birbirine değer. Aslında her iki taraf da ilişkilerinde birbirine yakın olmak ister ama aynı zamanda da özgür olmaktan vazgeçemezler. Eğer uyurken birbirlerine hiç değmiyorlarsa o zaman durum, aralarında anlaşmazlık yaşandığını gösterir. Bazen verilmek istenen mesaj çok açık olmasa da, çekilen taraf ilişkinin düzelmesi konusunda ikna edilmek istiyor da olabilir.





Güçlü olan taraf kim?

Kaşık pozisyonu olarak adlandıran bu pozisyon, iki farklı şekilde yorumlanabilir. Eğer erkek önde, kadın erkeğe doğru yatıyor ve ona sarılıyorsa, o zaman erkek ilişkide biraz mesafe istiyordur. Ama aynı zamanda şöyle de yorumlanabilir: Kadın ilişkide baskın olan taraftır ve erkek de ilişkiyi kadının yönlendirmesini istiyordur.
Eğer kaşık pozisyonunda kadın her zaman önde kalıyorsa, kadın hiç düşünmeksizin erkeğin kanatlarının altına girmiş olur. Eğer çiftler sürekli pozisyon değiştiriyorsa, bu durum iki tarafın da ilişkide güçlü olduklarını ve bunun bir dengesinin olduğunu gösterir.

Aşk düğümüyle sarmaş dolaş

Uyku esnasında bu pozisyonun uzun süre korunabilmesi için çiftlerin yeni aşık olmaları gerekir. Çünkü zaman geçtikçe bu pozisyon her iki tarafa da rahatsızlık vermeye başlar. Çift karşılıklı olarak yatar ve her ikisi de birbirlerine sarılır. Uyurken kol ve bacakların uyuşmasına yol açan bu pozisyon gecenin ilerleyen saatlerine doğru bozulmuyorsa, çiftin birbirlerine olan duygusal bağları çok güçlüdür.

Koruyucu meleğim yanımda

Erkek bu pozisyonda sırt üstü yatar ve kadın da eşinin göğsüne doğru ona sarılır. Bu pozisyonda uyuyan çiftlerin birbirlerine olan güvenleri çok yüksektir ve açıkça birbirlerine olan bağlılıklarını gösterirler. Aslında koruyucu melek uyuma stilinin, aşk düğümünün bir devamı olduğunu söylemek hiç yanlış olmaz. Yeni aşık veya hálá birbirlerine aşkları devam eden çiftlerin uyuma şeklidir.

Çekingen çiftlerin tercihi "bacak makası"

Yatakta her iki taraf kendi bölgesinde uyur ama birbirlerine dizleri, baldırları veya elleriyle dokunurlar. Hislerini net olarak ortaya koymaktan çekinen çift, yakın temasta bulunarak karşı tarafı baskı altında tutmaktan korkuyor olabilir. Veya daha önce ayrılık yaşadılarsa, eşinin özel bir yaklaşıma nasıl bir tepki vereceğini bilmiyor olabilir. Aslında gerçekten birlikte olmak isteyip istemediklerini bilmezler veya diğer tarafı çok fazla sıkmaktan korkarlar.

Her iki taraf da kendisi için uyuyorsa


Erkek yatağın bir ucunda, kadın diğer ucunda yatıyor ve her ikisi de birbirlerine hiç değmiyor. Bu pozisyon artık çiftlerin birbirini istemediğini gösteriyor olabilir. Veya taraflardan birinin eşiyle uyumaktan keyif almadığını da gösterebilir. Yatağın kenarında yatan kişi aslında başka bir odada uyumak istiyor, ancak bunu ifade edemiyordur. Ya da taraflardan biri daha geniş bir alanda uyumak istiyor ve eşine uyuyabilmesi için dar bir alan bırakıyor da olabilir.(Hürriyet)