Buğra Gülsoy: Otoriter bir baba olmayacağım!

Oyuncu Buğra Gülsoy, Cnntürk'e bilinmeyenlerini anlattı.
Buğra Gülsoy: Otoriter bir baba olmayacağım!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

İşte o röportaj:

‘Aşk Yeniden’ dizisinde canlandırdığınız Fatih karakterinden en büyük farkınız ne?
Fatih duygusal ve romantik. Ben romantizmi çok beceremeyenlerdenim ama duygusalım. Günümüzde Fatih kadar fedakar insan ne kadar kaldı bilmiyorum ama koşullar ne olursa olsun sevdiği için her şeyi göze alabilen bir karakteri oynamak farklılık, oynadıkça da beni daha uysal bir insana dönüştürüyor.

Hangi projede yer alacağınıza karar verirken en çok neler etkili oluyor? Senaryo mu, yönetmen mi yoksa oynayacağınız karakterin kendisi mi?
Öncelikle hikaye, sonra karakter, sonra kimlerle birlikte oynayacağım ve son olarak da yönetmenin kim olduğu. Sonuçta uzunca bir süre haftanın altı gününü beraber geçireceğim bir ekipten bahsediyoruz. Uzunca bir süre olması tabii reytinglere bağlı ama set benim iş yerim. Sevdiğim işi sevdiğim, güvendiğim ve iyi vakit geçireceğimden emin olduğum insanlarla yapmak huzur veriyor.

Sette boş vakit bulduğunuzda neler yaparsınız?
Yazdığım ve henüz kafamda taslak olan hikayelerimin üzerinden geçerim. Rötuşlarımı yaparım. Diğer boş vakti olan oyuncularla sohbet ederim. Eğer Özge Özpirinçci’nin de boş vakti varsa iPad’den ‘Walking Dead’ izleriz. Özge daha önce bu diziyi izlememişti, zombi fobisi vardı, halloldu.
Tiyatroyla tanışmasanız bugün sizi muhtemelen mimar olarak tanıyor olacaktık. Oyunculuğun kanınıza girdiği ilk anı hatırlıyor musunuz?

Üniversite ikinci sınıfta özel bir tiyatronun afiş tasarımını yapıyordum. Daha sonra bana Ionesco’nun ‘Kral Ölüyor’ oyununda doktor rolünü oynamamı istediklerini söylediler. Başta tabii ki heyecanlandım ama sahneye çıktıktan sonra bir daha eskisi gibi olamayacağımı anlamıştım. Mimarlık artık benim için sadece bir diploma olarak kaldı.

Aileniz bu durumu nasıl karşılamıştı?
Diplomamı alıp Ankara’ya dönmek üzereyken Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’ndan çocuk oyununda oynamam için teklif geldi. Her ne kadar babam Ankara’ya dönüp onunla mühendislik yapmamı bekliyor ve istiyor olsa da soytarı rolü daha cazip gelmişti. Başta onların da şaşırdığına eminim ama beni izledikten sonra kararımın doğruluğunu ve benim mutluluğumu anlamışlardı. Babamın bunu kabullenmesi beni izleyene kadar gerçekleşmemiş olsa da annem başından beri arkamdaydı.

Tiyatroya dair sırada yeni neler var?
2009 yılında Serhat Teoman ve Emre Erkan ile birlikte kurduğumuz Get Yapım’la geçtiğimiz senelerde oynadığımız ‘Pragma’ oyunundan sonra yeni oyunumuz olan ‘Dip’i yazdık. Sahnelemek için de hepimiz için uygun olan zamanı bekliyoruz. Çünkü hayata geçirdiğimiz her projenin öncelikle bizi mutlu etmesi lazım.

Sinema perdesi mi televizyon ekranı mı sizi daha çok heyecanlandırıyor?
İkisi de oyunculuk… Benim için fark eden bir şey yok. Beni heyecanlandıran; sevdiğim hikayenin içinde sevdiğim karakteri oynamak.

Setlerde olmadığınız zamanlarda kendinizi hangi alanlarda geliştirirsiniz?
Evcimen bir insanım. Spor yapmak ve arkadaşlarımla vakit geçirmek dışında pek dışarı çıkmayı tercih etmem.

Yazmayı sevdiğinizi biliyorum. Kendinize bir rol yazacak olsanız nasıl bir karakter olurdu?
Yazdım bile. Ancak proje sürpriz olduğu için detay veremiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim ki gerçek, yaşamış biri hakkında… Hikayenin şu ana kadar hiç dikkat çekmemiş olması çok enteresan. Ben araştırmaya başladığımda bu kadar heyecanlanacağımı tahmin etmemiştim. Bir de üstüne bu projenin gerçekleşmesinde bana yardımcı olacak insanların bu heyecanı paylaşması beni çok daha mutlu etti.
30 yaşından sonra kendinize dair keşfettiğiniz en yeni özellik ne oldu?
Acelecilik… İstediğim şeyin bir an önce olması isteği.

Hiç aykırı, ters bir yanınız yok mu?
İçime atma huyum var. Bir derdim olduğu zaman kendimi şişirene kadar içime atarım.

Zayıf noktalarınızın neler olduğuna kafa yordunuz mu hiç?

İnsanlara erken güvenirim. Ama yaş aldıkça ve tecrübelerim beni büyüttükçe bu huyumu törpülemeye çalışıyorum. İnsanlara
güvenmiyorum diyemem ama artık zaman alıyor.

Dengenizi çabuk kaybeder misiniz? Olaylara çabuk sinirlenir ya da üzülür müsünüz?
Çabuk sinirlenir çabuk üzülebilirim ama sakin kalıp bir süreliğine duygumu içimde yaşarım. Sonra kararlar alıp harekete geçerim.

Kadınların dilinden anladığınızı düşünüyor musunuz?
Kadın-erkek ayırt etmeksizin söylüyorum, eğer karşınızdaki kişi kendini size iyi ifade edebiliyorsa ve sizde de empati yeteneği var ise neden anlaşılamasın ki?

Aşık olduğunuzda nasıl biri oluyorsunuz?
Aşık olduğumda genelde içime kapanırım.

Nasıl bir kadın sizi kendine bağlayabilir?
Beni olduğum gibi kabul eden bir kadın beni kendine bağlayabilir ki bağladı da...

Seçmek zorunda kalsanız... Sevmek mi sevilmek mi?
Sevmek!

lişkide işin sırrını bir de sizden duyabilir miyiz?
Bir sırrı yok… Her ilişkinin dinamikleri farklı. Dolayısıyla net bir tanımı bende yok. Sanırım birbirini olduğu gibi kabul etmek ve
en önemlisi arkadaş da olabilmek.

Yaşla birlikte ilişkiler de kaçınılmaz olarak boyut değiştiriyor. Siz nasıl bir süreçten geçiyorsunuz?
Daha olgun, daha aklı başında ve ne istediğini veya istemediğini daha iyi bilen birine dönüşüyorum.

Çocuk konusunda ne düşünüyorsunuz merak ediyorum. Nasıl bir baba olursunuz?
Otoriter bir baba olacağımı düşünmüyorum. Daha çok arkadaş gibi olurum herhalde. Kendimi henüz bir insan yetiştirecek ve ona doğruyu öğretebilecek olgunlukta hissetmiyorum.

Hayatınızda en çok heyecanlandığınız an ne olmuştu?
İlk tiyatro sahnesine çıkıp, perde açıldığında üzerimdeki bakışları hissettiğim an sahne arkasına geri kaçmak istemiştim.

Hırslı bir yapınız mı var?
Bu tip yapıya sahip insanların ne yapıyorlarsa, yani iyisiyle kötüsüyle, kendilerine yapıyor olduklarını düşünüyorum. Mesleğimin bir parçası olan egomu dengede tutmaya çalışıyorum.

Neyi elde etmek uğruna her şeyi göze alırsınız?
Bir şeyi elde etmek adına her şeyimden vazgeçecek kadar hırslı biri değilim. Beni ben yapan şeyler o ‘her şeylerim’ çünkü.

Bugüne dek attığınız en cesur adım ne oldu?
Mimarlığı bırakıp tiyatroya geçmek…

Gelecekte mutlaka gerçekleştirmeyi istediğiniz en büyük hayaliniz ne?
Uzaydan gezegenimizi izlemeyi çok istiyorum! Kim bilir belki olur...

Daha ileriki yaşlarınızı nasıl hayal ediyorsunuz?
Oyunculuğu bırakmayı düşünmüyorum. Bunun yanında da kendi dünyasını kurduğum projelerin yönetmenliğini yapmak istiyorum.

Size dair bize verebileceğiniz en yeni ve en son haber nedir?
Bir dizi projesi yazdım ve gelecek sezon onu televizyonda göreceğimi düşünmek beni bu sefer bir oyuncu olarak değil de bir senarist adayı olarak çok heyecanlandırıyor!

Foto Galeri Videolar Son Dakika Haberler Video Kategori Foto Kategori Vehaber İletişim Künye Şikayet Menü