Koalisyon görüşmeleri CHP ile başlamış ve MHP ve HDP ile devam etmişti. Görüşmelerde koalisyon yapacak bir tablo oluşmazken 2. tur görüşmeleri bu hafta başlayacak.
Sol'da yer alan habere göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümeti kurma görevi verdiği AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, ilk koalisyon görüşmesini CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptı. CHP Genel Merkezi'ne gelen Ahmet Davutoğlu'na Ömer Çelik, Numan Kurtulmuş, Cevdet Yılmaz, Ayşenur Bahçekapılı eşlik etti. Yapılan görüşmelerin olumlu sonuçlandığı her iki parti tarafından belirtilirken görüşme sonrası Davutoğlu şu açıklamaları yapmıştı:
" 7 Haziran'dan bugüne baktığımızda iki önemli aşama geçildi. Her parti iç muhasebe süreci yaşadı. AKP olarak ortak bir akla dayalı tutum belirledik. Meclis Başkanı seçildi ve görev de verildi. 3. aşamaya geçildi artık. 3 partinin durumuna ilişkin çalışmalar yaptık. Dün basınla paylaştım, biz karşılıklı güveni önemsiyoruz. Bugün ilk olarak usule ilişkin Kılıçdaroğlu ile konuştuk. Hükümet kurma görevi müzakerelerinde yani ilk turda muhattaplarımızla ilk değerlendirmeler ve karşılıklı ilkesel duruşlarda konuşacağız. Müzakere öncesi bir ön görüşme, iki tarafın birbirini anlamasını sağlayacak bir çalışma yürütmek. Bunu bugün Kılıçdaroğlu ile yaptık. Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşme son derece samimi ve dostane geçti. Usule ilişkin Kılıçdaroğlu ile konuştuk. CHP'nin 14 ilkesi ve bizim 9 temel ilkemiz üzerine konuştuk. Bir an önce güçlü ve sağlam bir hükümet kurulmasını arzu ettiğimiz söyledik. Bu konuda ortak bir noktada buluştuğumuzu söyleyebilirim. Görüşmeleri devam ettirme konusunda mutabık kaldık. Bu nihai bir müzakere değildi. Bu müzakere öncesi tarafların birbirini doğru anlamasını temin edecek ön görüşme."
Görüşmelerin ardından CHP Genel Merkezi'nden de bir açıklama geldi. CHP adına Haluk Koç tarafından yapılan açıklamada görüşmelerin olumlu geçtiği bilgisi verilirken şu ifadelere yer verildi:
"CHP, Türkiye'nin çözümsüz kalmaması için üzerine düşeni yapacağını söylemiştik. Akan takvim içerisinde değişik açıklama ve değerlendirmeler oldu. Bugünkü görüşmeden çıkan sonucu Başbakan Davutoğlu açıkladı. Karşılıklı güven tesisi gerekiyor, bu çok açık. Bu güvenin tesis edilmesi çok önemli, bunun üzerinde duruldu. Ortak bir çalışma yapma kararı alındı. Güçlü bir hükümet kurulması iki tarafın da ortak görüşü. İki parti arasında aksaklık olmazsa Ömer Çelik ve ben görüşmeleri yapacağız. CHP'nin 14 maddelik bir tespi tutanağı var. Madde madde tartışma toplantısı yapmadık, ortaya bir niyet ve irade kondu. Bu bir ön görüşmeydi."
Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP lideri Bahçeli ile yapılan koalisyon görüşmesi sonrası ilk değerlendirmesini yaptı. Davutoğlu, "Bahçeli hükümet ortaklığı içinde bulunmayacaklarını söyledi" derken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise “sizlerle sohbetimizde ne söylüyorsak aynısını Sayın Davutoğlu’na da söyledik” dedi. Davutoğlu yaptığı açıklamalara görüşmeler sırasında Bahçeli'nin "ihtiyaç oluşması halinde yeniden görüşülebiliriz" dediğini de sözlerine ekledi.
Öte yandan Davutoğlu'nun fahri danışmanı Etyen Mahçupyan, köşesinde koalisyonla ilgili dikkat çekici bir yoruma imza attı. Mahçupyan, MHP ile koalisyonun "eski Türkiye" imajına neden olacağını, AKP'nin yenilenmesi gerektiğini söyledi ve CHP ile koalisyonu önerdi.
3 GÖRÜŞME VE EN UZUN GÖRÜŞME HDP İLE
Koalisyon görüşmelerinde ilk tur görüşmeleri HDP ile yapılan görüşmelerin ardından tamamlandı. Başbakan Davutoğlu ile beraberindeki heyet HDP Genel Merkezi'nde HDP heyeti ile görüştü. HDP ile yapılan görüşmelerin ardından açıklama yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu "Son 1 aylık süreçte ve bugünkü görüşmede de HDP'nin bu tutumunun değiştiğini gözlemledim" dedi.
Davutoğlu açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
"Meşru güçler dışında kimse silahlı olarak barınamaz. Gelin silahlanmaya karşı tavır sergileyin. Bu HDP'nin barış için aldığı tutumu şeffaflaştıracaktır. HDP'nin 81 milletvekili ile Meclis'e girmesi Türkiye ve demokrasi adına bir kazanımdır. Silahlı grupların Türkiye'nin çeşitli illerinde dağılımı bir çelişki ifade eder. Halkın verdiği oya duyduğumuz saygı gereği herkesin herkesle konuşabileceği ortam olmalı. Vatandaşlarımızın tercihinin dışlanmasını doğru görmem. Bu demokratik bir tavırdır. HDP ile yaptığımız güreşmede özellikle üzerinde durduğumuz konu şu oldu. 7 Haziran’da ortaya çıkan tabla ile herkesi kendi yerini doğru konumlandırmak zorundadır. Demirtaş’ın açıkladığı 3 ilke üzerinden duruldu. Barış demokrasi adalet ilkeleri kapsamında görüşmelerimizi kendilerini aktardık. Barış söz konusu ise kimse silahla barışı tehdit edecek şekilde ülke topraklarını yer alamaz. Gelin HDP olarak bu tavrı sergileyin. Biz tek parti iktidarı olma şansı bulamadık. Ama demokrasiyi bağlılığımızı gösteriyorum ve kaç oy almış olursa olsun kimseyi dışlamadan siyasetimizi TBMMçatısı altında alıyorum. HDP’nin TBMM’ye 80 vekille girmiş olması fırsattır. Silahlı grupların Türkiye içindeki varlığı çelişki teşkil eder. Demirtaş7ın dünkü açıklamalarını da dinledim ve görüşlerimi ifade ettim. Çevredeki çatışmaların Türkiye’ye gelmesini istemiyorsak bütün bu baskılara şiddete karşı ortak tavır belirleme sorumluluğumuz var."
AKP görüşmesinin ardından HDP kanadından bir açıklama geldi. HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder AKP-HDP görüşmesi sonrası yaptığı açıklamada "
Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Partimizin yaklaşım ve önerilerini paylaştık. Sayın Başbakan da kendi düşüncelerini açıkladı. Başta 7 Haziran sonuçlarının değerlendirmesi olmak üzere, izleyecekleri yol ve yöntemleri bizimle paylaştılar. Koalisyon ayrı bir başlık olarak ele alındı. Partimizin adalet, barış ve demokrasi başlığı altındaki 3 temel ilkesel duruşumuzu aktarma imkanı bulduk.
Bir Ak Parti ve CHP koalisyonunu bu üç başlık altında gerçekleşmesi doğrultusunda bu yapıya yapıcı bir muhalefet tutumu alacağımızı belirttik. Başbakan da koalisyon ve diğer temel meselelerimiz hakkındaki fikirlerini paylaştık. Temaslarımız gerektikçe sürmesi, kesintiye uğramaması konusunda mutabık kaldık.
Bu ülkedeki hükümetin oy kaybı, tek başına yeniden iktidarı elde edememesi ve yeni kurulacak olan değişik hükümet alternatiflerinin temle meselesi çözüm süreci olmak zorunda. Ülkemizdeki bozucu alanların; istihdamdan tutun kadın meselesine kadar ekonomik bunalmışlığımızdan bölgesel sıkışmaya kadar tümü barış süreci konusunda alacağımız tutumla bire bir ilgilidir. Barış meselesi demokratik çözüm meselesi bu ülkenin bir alt başlığı değil temel meselemizdir. Hiçbir hükümet görüşmesi çözüm sürecinden ayrı ele alınamaz çözüm süreci de hükümet meselelerinden ayrı ele alınamaz." ifadelerini kullandı.
